Herşey ö»renilir, hiçbir şey unutulmaz!
Federal Meclis Milletvekili Sevim Dagdelen’in Münih Güvenlik Konferansı’na karşı, 7.02.2015’te gerçekleştirilen protesto mitingindeki konuşması
Mitglied des Deutschen Bundestages
Federal Meclis Milletvekili Sevim Dagdelen’in Münih Güvenlik Konferansı’na karşı, 7.02.2015’te gerçekleştirilen protesto mitingindeki konuşması
Erdoğan kararını açık ve net bir şekilde verdi: Radikal-islamcı terör örgütlerinin yardımıyla Suriye’de bir rejim değişikliği gerçekleştiribileceğine güvenmeye devam ediyor. Suriye’nin kuzeyindeki özyönetim bölgelerini ortadan kaldırmak istiyor. Türk tankları, Türkiye-Suriye sınırında, IŞİD’in askeri zafere ulaşmasını bekliyor. Hemen ardından Türkiye, Suriye toprakları üzerinde bir güvenlik bölgesi tesis etme hesabı yapıyor. Bu planlara göre güvenlik bölgesi, Esad rejimini devirmek için harekete geçildiğinde yığınak bölgesi olacak. Kürtler bölgenin askeri müdahaleyle işgal edilmesine karşı çıkıyor.
Federal Alman Hükümetleri, geçmişte de defalarca, Türk vatandaşlarının AET-Türkiye Ortaklık Anlaşması’ndan ve buna bağlı olarak Avrupa İnsan Hakları Adalet Divanı’nın (AİHAD) aldığı kararların oluşturduğu içtihattan kaynaklanan haklarını göz göre göre hiçe saydı. AİHAD’ye karşı sergilenen bu reddedici tutum ve kabalık, AİHAD’nin 10. Temmuz 2014 tarihli ve aile birleşimlerinde dil şartını konu edinen Doğan Kararı’nın uygulanmamasıyla, şimdi skandal bir tarzda sürdürülüyor.
Merkel Hükümetinin Irak’a silah gönderme kararı, Alman dış politikasında bir paradigma değişikliğidir. ABD için olduğu gibi, şimdi Almanya açısından da sadece jeopolitik ve jeostratejik mülahazalar, kime, nerede ve ne zaman silah gönderileceğine karar verilirken belirleyici hale gelmiştir. Bu ise, daha açıktan bir emperyalist dış politika yoluna girildiği anlamına gelmektedir.
Şimdi alınan bu kararla, sa»cıların göç politika alanında örnek projeleri olarak lanse ettikleri ve özellikle Türk vatandaşı eşlerin aile birleşimini kısıtlamayı amaçlayan bu uygulama paramparça oldu. Artık Federal Hükümet, insan haklarının ihlal edilmesi anlamını taşıyan bu uygulamayı zaman geçirmeksizin tümden iptal etmek zorunda.
Sol Parti (DIE LINKE) olarak asgari ücretin 10 Euro olmasını istiyoruz. Gelecek dört yıl içinde de asgari ücretin 12 Euro olması gerektiğini savunuyoruz. Çalışma hayatında büyük haksızlıklara yol açan taşeron işçiliğine karşıyız. Toplu işten çıkarmaların durdurulmasını istiyoruz. 67 yaşında emekliliğe hayır diyoruz. Hartz IV yerine daha uygun ve daha iyi bir işsizlik sigortası bizim programımızın içinde. Kira artışlarına ve enerji ücretlerindeki yolsuzlu»a hayır diyoruz. Herkes için iyi bir yaşam istiyoruz! 22 Eylül’de sandı»a gidin. Eşit hakklar, sosyal adalet ve barış için oy kullanın. Sol Parti (DIE LINKE)‘yi seçin.
Höhe der EU-Vorbeitrittshilfen an die Türkei seit 2016
15. November 2023
Tag der Entscheidung – Liebknechts Nein zum Krieg
2. Dezember 2023
Mehr Freiheit wagen statt Cancel Culture
7. Dezember 2023