İnsanları asıl ilgilendiren, Türkiye değil Almanya seçimleri

Yurtdisinda yasayan Türkiye kökenli göcmenlerin, Türkiye’deki secimlerde nasil oy kullandigini veya hangi partiyi destekledigini gösteren saglikli bilimsel arastirmalar yok. Daha önceki secimlerde kullanilan oylarin dagilimindan genel sonuclar cikarmak da mümkün degil. Türkiye Arastirmalar Merkezi’nin (TAM) arastirmalarina göre 2002 secimlerinde yurtdisinda yasayan secmenlerin yüzde 5’ten kücük bir bölümü oy kullanmistir. Söz konusu secimlerde agirlikli olarak Refah Partisi, AK Parti gibi partilerin özel ucak turlari düzenleyerek yurtdisindaki secmenleri Türkiye’ye tasidigini biliyoruz. Diger partilere sempati duyanlar ise böyle bir olanak kullanamadi. Bu nedenle önceki secim sonuclarini genellestirmek bizi dogru sonuclara götürmeyecektir.
TAM arastirmasinda yurtdisindaki Türkiye kökenli göcmenlerin egilimlerinin, Türkiye’deki genel egilimlerden cok farkli olmadigini gösteriyor. Burada insanlarin kirsal kesimden mi geldikleri, egitim düzeyleri v.b. etkenler hesaba katilarak bir degerlendirme yapilirsa, yurtdisindaki ve Türkiye’deki sonuclarin birbirine daha yakin olacagini düsünüyorum.

Yukaridaki degerlendirmeleri gözönünde bulundurarak su saptamalarda bulunabiliriz: Türkiye kökenli göcmenlerin Türkiye’ye yönelik siyasi egilimlerini hem Türk hükümetlerinin, hem de yasadiklari Avrupa ülkeleri hükümetlerinin izledigi politikalar etkilemektedir.

Türk hükümetlerinin emeklilik, döviz mevduat hesaplari, islami holdingler, bedelli askerlik, konsolosluk ve gümrük islemleri v.b. gibi konularda izledigi politikalar, burada yasayan göcmenlerin egilimlerini etkilemektedir. Bu alanlarda onyillardir yasanan sorunlara cözüm bulunmamasi, siyasi tercihleri belirleyen bir etkendir.

Almanya’da, diger Avrupa ülkelerinde oldugu gibi özellikle 2000’li yillarin basindan itibaren göcmenlerin toplumsal yasama katilmalarini engelleyen bir dizi karar ve yasalar cikarilmistir. 11 Eylül saldirilariyla birlikte bu gelisme daha da hizlanmistir. Yasadigimiz bu sürecte “islami terör”, “karikatür krizi”, “Van Gogh cinayeti”, “zorla evlendirmeler” gibi konularda sürdürülen tartismalar, Türkiye kökenli göcmenlere yönelik önyargilari derinlestirmis, buna karsilik göcmenlerde dini duygularin belli bir oranda güclenmesine yol acmistir. Bu gelisme de, Türkiye secimlerinde tercihi etkileyen bir faktördür.

Öte yandan dikkat cekilmesi gereken en önemli gelismelerde birisi de sudur: Türkiye kökenli göcmen nüfusunda birinci ve ikinci kusagin orani gerilemekte, ücüncü ve sonraki kusaklarin orani artmaktadir. Bu nedenle yasadiklari ülkelerin sorunlarina karsi ilgi güclenmekte, Türkiye’ye yönelik ilgi ise zayiflamaktadir. Belirleyici olan gelismenin de bu gelisme oldugunu düsünüyorum.