Erdoğan başarısızlı»a u»radı

Sol Parti Federal Meclis Grubu Uluslararası İlişkiler Sözcüsü ve Alman-Türk Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanvekili Sevim Dagdelen, Türkiye’de gerçekleştirilen milletvekilliği seçimlerinin sonucunu, „dün ortaya çıkan seçim sonucu, Türkiye’de bir paradigma değişikliğini göstermektedir. Bu sonuç, AKP’nin 13 yıllık tek başına iktidarında bir kırılmadır. Bu sonuç aynı zamanda, Türkiye’nin otoriter ve islamcı bir baskı devleti haline getirilmesi için kurulmak istenen Erdoğan’ın başkanlık diktatörlüğüne verilmiş hayır yanıtıdır. Seçim sonucu bunun dışında, Erdoğan’ın hukuk devletine karşı sürdürdüğü kavgasında kendisine gözü kapalı sadakatla destek veren Federal Hükümete yöneltilmiş ve AKP rejimiyle silah kardeşliğine son vermesini talep eden bir ça»rıdır“ şeklinde yorumladı. Dagdelen açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"SOL PARTİ, HDP’nin elde ettiği başarıyı selamlıyor. Erdoğan ve AKP, HDP’yi hedef alan devlet terörizmi saldırılarına rağmen değişim yönündeki iradeyi kıramamıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı, farklı düşünenlere karşı kışkırtmaları ve kendi yarattığı yıldırma şiddet ortamıyla başarısızlı»a u»ramıştır. Demokratik bir seçim ittifakı olan HDP, elde ettiği yüzde 13’lük oy oranıyla, yüzde 10’luk anti-demokratik seçim barajını farklı bir şekilde aşmayı başarmıştır. Buna karşılık otoriter-islamcı hükümet partisi AKP ise, yüzde 9 oranındaki oy kaybıyla meclisteki ço»unluğunu da kaybetmiş ve böylece güçlü bir darbe almıştır. AKP her ne kadar yüzde 40’ın biraz üzerindeki oy oranıyla en güçlü parti konumunu korumuşsa da, başkanlık sistemine geçiş projesi için ihtiyaç duyduğu Anayasayı değiştirebilmesine fırsat sunan meclis ço»unluğunun çok uzağında kalmıştır. Dolayısıyla AKP’ye, yöneticilerinin bulaştığı geniş kapsamlı yolsuzluğun, Soma maden kazası örneğinde yaşanan işçileri aşağılamanın, Suriye’de islamcı terör gruplarına verilen gizli desteğin ve Kürtler, Aleviler ve Ermeniler gibi azınlıklara karşı gerçekleştirdiği kışkırtmanın faturası çıkarılmıştır.

Federal Hükümet, islamcı terörü teşvik eden otoriter rejimlere ve diktatörlüklere bel bağlamaya devam etmemelidir. Erdoğan ve NATO ortağı Türkiye’ye silah ihracı, Federal Alman ordu birliklerinin bölgede konuşlandırılması ve AB üyelik müzakerelerinde yeni fasıllar açılması yoluyla destek sunmaktan vazgeçmeli ve Türkiye’nin demokratikleştirilmesinden yana tavır belirlemelidir."