Erdoğan’ın devlet terörü mükafatlandırılmamalı

Almanya Federal Parlamento Milletvekili ve Türk – Alman Parlamenterler Grubu Başkan Yardımcısı Sevim Dagdelen, İstanbul-Taksim’deki Gezi Parkı’nın korunması için yapılan barışçıl gösterilere yönelik gerçekleştirilen acımasız polis şiddetini kınayarak, “AKP Hükümeti’ne karşı protesto gösterileri düzenleyenlerle dayanışma içerisindeyiz. Federal Hükümet de artık göstericilere karşı tazyikli su ve gaz bombasının kullanılmasını, kitlesel bir şekilde gözaltıların yapılmasını, çok sayıda insanın yaralanmasını açık ve net bir şekilde kınamalıdır. Ayrıca, Federal Hükümet antidemokratik yaptırımlar ve, siyasi takibatlar son bulana kadar Türkiye’nin AB ile olan müzakerelerinin durdurulması için harekete geçmelidir. AKP’nin demokrasi ve insan hakları ihlalleri konusunda yaptıkları Federal Hükümet tarafından mükafatlandırılmamalı.” dedi.Aynı zamanda Federal Parlamento Dışişleri Komisyonu üyesi de olan Dagdelen yaptığı açıklamada devamla şunları söyledi:

“Başbakanı Erdoğan’ın insanları aşağılayıcı tehditleri ve polisin barışçıl eylem yapan ve Türkiye’nin otoriter İslamcı bir devlete dönüşmesine karşı çıkan eylemcilere saldırıları gerçekten sarsıcı. Türkiye’de toplantı ve gösteri hakkı, basın ve düşünce özgürlüğü Başbakan Erdoğan ve partisi AKP döneminde güçlü bir şekilde tehlike altına girmiştir. Yargı ve poliste hükümeti eleştirilenlere karşı daha keyfi politikalar uygulanıyor. Başbakan Erdoğan şimdi de bütün bu yaptıklarını, göstericilere kirli bir iftirayla teröristlerle aynı safta olduklarını söyleyerek en üst noktayı çıkardı.

Bu direniş hareketinin başlamasına, bir hafta önce Gezi Parkı’nda a»açların kesilmesine karşı çıkan başta çevreciler olmak üzere toplumun değişik kesimlerinin açtığı çadır kampı vesile oldu. A»açların kesilmesine ve yerine bir alışveriş merkezinin kurulmasına karşı harekete geçenlerin arasında aydınlar, sendikacılar, sanatçılar ve değişik politik görüşten çok sayıda İstanbul sakini vardı.

Bu ilk gösterilerde AKP’li İstanbul Belediye Başkanı’na ve AKP Hükümeti’ne İstanbul 6. İdari Mahkemesi’nin verdiği kararı tanınması ve ve inşaatın derhal durdurulması ça»rısı yapıldı. Kararı kabul etme yerine göstericilere saldıran polis çok sayıda kişiyi yaralarken 1000 kişiyi gözaltına aldı. Bunlar daha sonra serbest bırakıldı. Polisin göstericilere saldırmasından sorumlu olanlar hakkında mutlaka bir soruşturma açılmalıdır.

Son gelişmeler; Türkiye’de AB müzakereleriyle ye de Anayasa reformuyla demokratikleşmenin söz konusu olmadığını gösteriyor. Bu nedenle Federal Hükümet’ten talebim, polisin barışçıl göstericilere yapılan bu saldırıları da göz önünde bulundurarak, Erdoğan rejimiyle işbirliğini, özellikle de polisiye, yargı ve askeri ortak çalışmaya son vermeli. Federal Hükümet gelişmelere daha fazla seyirci kalmamalı ve Erdoğan Hükümeti’nin acımasızca insan haklarını ihlal etmesi konusuna açıklama yapmalıdır.”