Evli eşlerin aile birleşimi: Almanya, hukukun ihlali nedeniyle bir kez daha AB Sözleşmelerini İhlal Davası tehdidiyle karşı karşıya
Sol Parti Federal Meclis Grubu Göç Politikası Sözcüsü Sevim Dagdelen, evli eşlerin aile birleşimi konusunda sunduğu bir yazılı soru önergesine Federal Hükümetin verdiği yanıtı, “Almanya, evli eşlerin aile birleşimlerinin önüne çıkarılan insan haklarına aykırı dil engelleri nedeniyle, bir kez daha AB sözleşmelerini ihlal davası tehdidiyle karşı karşıya. Böylesi bir davanın haklı temelleri var. Çünkü Federal Hükümet Avrupa Adalet Divanı’nın (AAD) verdiği bir kararı, skandal bir şekilde görmezden gelmeye devam ediyor. Söz konusu kararda, adı geçen uygulama ile AB-Türkiye Ortaklık Sözleşmesi’nin ihlal edildiği değerlendirmesi yapılmıştı” sözleriyle değerlendirdi. Dagdelen, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
„AAD; 2007 yılında yürürlü»e konulan ve evli eşlerin aile birleşimlerinin karşısına dil engelini çıkartan uygulamayı, AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması ile ba»daşmayan bir kötüleştirme olarak değerlendirmiş ve feshedilmesi gerektiğine hükmetmişti. Burada yaşayan Türk vatandaşları ile aile birleşimi gerçekleştirmek isteyen eşlerin bu talebi dil bildiğini kanıtlama koşuluna bağlı kılınamaz. Federal Hükümet bu karara rağmen, binlerce evli çifti ayrı yaşamaya mahkum eden bu uygulamada ısrar ediyor ve en üst yargı makamının aldığı bu hükmü, skandal bir şekilde görmezden gelmeye devam ediyor. Federal Dışişleri Bakanlığı’nca yayınlanan bir genelgeyle yürürlü»e konulan Mahrumiyet Durumu Düzenlemesi de, uygulamada hala büyük oranda etkisizdir. AB Komisyonu, Doğan Kararı’nın hayata geçirilmesinde yaşanan yetersizlikleri eleştirmekte ve bu nedenle bir sözleşme ihlal davası açma niyetinde olduğunu göstermektedir.
SOL PARTİ Federal Meclis Grubu bu nedenle, Federal Hükümetten ve özel olarak da Federal Dışişleri Bakanı Steinmeier’den AAD’nın içtihatına bağlı kalınmasını ve organize bir şekilde gerçekleştirilen bu hukuk ihlaline son verilmesini bir kez daha talep eder. Bu sadece, mağdurlar arasındaki en büyük kesimi teşkil eden Türk vatandaşlarını değil, genel açısından gündeme getirdiğimiz bir taleptir. Çünkü evli eşlerin aile birleşimleri bağlamında yaşanan bu engelleme, bir bütün olarak AB hukukunu ihlal etmektedir. AAD’nin bugüne kadar oluşan içtihatı ve AAD Başsavcılıklarınca hazırlatılan iki bilirkişi raporu da bunu göstermektedir.“