Kadınlar hak ettiği yeri almalı

Son birkaç yıldır Almanya’da 8 Mart’a göçmen kadınlarla ilgili tartışmalarla giriyoruz. Türban, zorla evlendirme, namus cinayeti ve aile içi şiddetle ilgili genelleştirmeler yapılarak göçmen kadınları kurtarmak adına yasaların sertleştirilmesi ve cezai yaptırımların arttırılması gündeme getiriliyor.

Bu yıl, evlenerek buraya gelecek olanlara getirilmesi planlanan zorluklar gündemde. Evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesi ve evlenerek geleceklerin ülkelerinde Almanca ö»renmesi üzerine kamuoyu oluşturuluyor.

Bu durumdan doğal olarak en fazla etkilenenler kadın ve genç kızlar. Göçmenler arasında da Türkiye kökenli olanlar.

Göçmenlerle ilgili bu tartışmalar arasında Almanya’da yaşayan yerli-göçmen tüm kadınları ilgilendiren kötüleştirmeler yapılıyor. Örneğin son yılların en köklü reformu olan Hartz yasalarıyla düşük ücretli ve sigortasız işler yaygınlaştırıldı. Temizlik, gastronomi, kuaförlük ve tezgahtarlık işlerinde yo»un olarak çalışan kadınlar çalışmalarına rağmen yoksullar arasında yer alıyor. Bu tür işlerde çalışan kadınların oranı yüzde 70. Göçmen kadınların oranı ise çok daha yüksek.

Çocukların bakımı konusundaki tartışmalar da kadınlarda vicdan azabı sürdürülecek şekilde yapılıyor. Kadınların çalışmaları çocuklarını ihmal etmeleri, do»urup bir kenara atmaları şeklinde gösterilerek iyi annelerin evde kaldıkları, kötü annelerin çalışmayı tercih ettikleri imajı yayılıyor.

Yoksulla zengin arasındaki uçurumun derinleştiği, ekonomik nedenlerin yol açtığı zorluklar nedeniyle boşanmaların arttığı Almanya’da yoksullar arasında kadınların arttığı gözlerden gizleniyor.

İşte bu koşullarda ve yalnızca göçmen kadınlar gündeme getirilerek bu 8 Mart’a da giriyoruz.

Göçmen kadınların eşit haklarla yaşama katılması için, yaptırımlarla, yasaların sertleştirilmesiyle değil, dil kurslarının yaygınlaştırılması, eşlerinden bağımsız oturma ve çalışma izni almaları, göçmen kadınların eğitim ve meslek ö»renme olanaklarının artırılması, insanca yaşama olanağına kavuşacak şekilde istihdam edilmesi için partimle beraber çalışmalar sürdürmekteyim. Geçtiğimiz yıl zorla evlendirmeler konusunda Meclise bir önerge sundum ve mağdur olan kadınların haklarının genişletilmesi için gerekli yasa değişikliklerine gidilmesini talep ettim.

Ancak, göçmen kadınların da sorunları sadece göçmen köşesinden değil, Almanya’da yaşayan tüm kadınların bakışıyla görebilmesi ve hak elde etme mücadelesine katılması için çaba harcamasının gerekli olduğuna inanıyorum. Bu nedenle tüm kadınları sendikaların ve partimin başlattığı asgari ücret kampanyasına katılmaya çağırıyorum.

Bu gün Almanya’nın her yerinde Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili olarak toplantılar yapılacak ve kadınların sorunları, çözüm yolları ele alınacak. Kadınlar, bundan tam 150 yıl önce insanca yaşayabilmek için canları pahasına mücadele ederek bize bu günü bıraktılar. Bize sadece yakınmakla sorunların çözülmeyeceğini, harekete geçmek gerektiğini gösterdiler. Bu ruhla tüm kadınların ve kadınların toplum içinde hak ettikleri yere kavuşmaları için çaba harcayan erkeklerin kadınlar gününü kutluyorum.