Mart ayının eylem takvimi yüklü

Geçen sayida yayinlanan yazimda, Türkiye kökenli kadınlarla ilgili kapkara bir tablo çizilerek, bunun vatandaşlı»a geçmenin zorlaştırılması için kullanildiğini belirtmiştim. Baden Württemberg eyaletinde başlatilan Vicdan Testi uygulamasinda kadına yönelik baskı, aile içi şiddet, zorla evlendirmeler ve namus cinayetleri gibi konular ileri sürülerek, sözde bu kadınları kurtarmak adına yaptırımlar getirilmek hedeflendiğine vurgu yapılmıştı. Ama felaket haberleri yayarak politika yapmak isteyenler bu tavırlarında ısrarlı. Bayern Eyalet Hükümeti, Almanya’daki vatandaşlı»a geçişi düzenleyen yasaları ülke çapında ortaklaştırmak adına yeni bir girişime öncülük yaptı ve aralarında Baden-Württemberg’in de bulunduğu bir dizi diğer eyaletle birlikte Federal Konsey’e bu konuda bir yasa tasarısı sunacağını açıkladı.

Tasarının ayrıntıları henüz açıklanmasa da, basına sızdırılan bilgilere bakılırsa, Baden Württemberg’teki vicdan testi ülke çapında genelleştirilmek isteniyor. Tasarı yasalaşırsa, vatandaşlık başvurusunda bulunanlara bir anlamda vicdan testi uygulanarak, namus cinayetleri, islami terör eylemleri konusunda ne düşündükleri sorulacak. Bu tür eylemleri reddetmeyenlerin vatandaşlık başvuruları kabul edilmeyecek.

Bu türden tasvip edilmesi mümkün olmayan eylemleri öne sürerek vatandaşlı»a geçişi zorlaştırma, göçmenleri topyekün zan altında bırakarak ve önyargıları pekiştirerek toplumu bölme çabaları yeni değil. Aynı şekilde Baden-Württemberg’in bu tür girişimlere öncülük yapan eyaletler arasında bulunması da yeni değil. Bilinen bu oyunlara vermemiz gereken yanıt da bu yüzden hepimiz biliyoruz. Her türlü bölme çabasına, önyargıları pekiştirme gayretlerine karşı çıkmak; içimize kapanma değil, bu toplumun bir parçası olduğumuz bilinciyle sosyal yaşamda daha güclü yer alma yolunu seçmek.

Bunun için en yakın fırsatı da bize 8 Mart sunuyor. Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olan 8 Mart’ta Almanya’nın bir çok bölgesinde olduğu gibi Baden-Württemberg’te de, özellikle büyük kentlerde bir dizi etkinlik gerçekleştirilecek. Türkiye kökenli göçmen kadınlar olarak bu etkinliklerde yer almak, hangi köken ve dinden olursa olsun kadınlar olarak hep birlikte ayrımcı, baskıcı uygulamalara karşı çıkmak, önyargıları pekiştirme çabalarına verebileceğimiz en anlamlı yanıt olacak.

* * *

Mart ayında ortak mücadeleyi güçlendirmemize fırsat sunan diğer bir vesile de 21 Mart Birleşmiş Milletler Irçılıkla Mücadele Günü. Bu yüzden 17-25 Mart tarihleri arasında Almanya’nın birçok kentinde ırkçılı»a karşı eylemler gerçekleştirilecek. Bu konuda Federal Meclis’e sunduğum bir önerge, 22 Mart tarihinde tartışma gündemine gelecek. Söz konusu önergede, Federal Hükümet’ten ırkçılıkla mücadele için bir eylem planı hazırlamasını talep ederek, en geniş toplumsal kesimlerin ırkçılı»a karşı ortak hareket etmesinin yolunu açmasını istedim. Yıllar önce Federal Hükümet’in bu konuda uluslararası platformlarda söz verdiğini, ancak uygulamaya geçmek için en küçük bir adım atmadığını gösterdiğim bu önergede yer alan hedefe ulaşabilmek, ancak toplumsal hareketin bu talepleri desteklemesiyle mümkün.