Nükleer santraller suçtur, ona karşı direniş değil!

Federal Parlamento tarafından nükleer santrallere ve Castor nakline karşı direniş ça»rısında bulundukları gerekçesiyle dokunulmazlıkları kaldırılan Sol Parti milletvekilleri Sevim Dagdelen, Diether Dehm, Inge Höger ve Jan van Aken yaptıkları ortak açıklamada Lüneburg Savcılığı tarafından açılan soruşturmaya tepki gösterilerek, “Savcılığın rayların üzerindeki çakıl taşlarının uzaklaştırılması yönündeki açıklamayı imzaladığımız gerekçesiyle başlattığı girişim tamamen sivil itaatsizliği kriminalleştirilmesinden başka bir şey değildir. Bir taraftan yüzlerce nükleer santral karşıtı hakkında çakıl taşlarının çekilmesi açıklaması nedeniyle takibat başlatılırken,diğer bize karşı bağışta bulunduğumuz nedeniyle soruşturma açılacak. Bu da Lüneburg Savcılığı’nın suçlamalarının hukuksal açıdan tutarlı bir yönünün olmadığını gösteriyor” denildi.

Federal Parlamento Dokunulmazlıklar Komisyonu tarafından dokunulmazlıkları kaldırılan dört milletvekili tarafından yapılan ortak açıklamada şöyle denildi: “Sonbahar 2010’da 1500 nükleer santral karşıtıyla birlikte Castor’a karşı bir “ÇakılAçıklaması”nı imzaladık. Lüneburg Savcılığı, bu açıklamada yer alan talepleri suç kabul etti. Ancak bu suçlama tamamen yersiz. Sadece hukuksal açıdan bakıldığında bile bu açıklama bir suçu işlemeye yönelik teşvik değildir, tersine suç teşvik etmeyen bir görüş beyanıdır. Politik olarak baktığımızda bu girişim ça»rımızı kirimanalleştirmeye yönelik olduğu için daha fazla tutarsızdır. Bu nedenle Castor nakline karşı rayların üzerindeki çakılların çekilmesi görüşü değil, hükümetin nükleer politikası suçtur.

Almanya’da bir tek nükleer santral işlemeye devam ettiği sürece, Almanya tarafından dünyanın başka bir ülkesinde nükleer santral inşa edildiği ya da finanse edildiği sürece, biz sivil itaatsizliğe devam edeceğiz. Bunu ne Federal Parlamento ne de Lüneburg Savcılığı engelleyebilir.

CDU/CSU, FDP, SPD ve Yeşiller – Evet, Yeşiller’de- ‘çakıl” suçlamasını onaylayarak, Almanya’nın enerjideki dönüşümde nükleer santrallere karşı harekete borçlu olduklarını hatırladılar! Yıllardan beri halkın geniş kesimi tarafından gerçekleştirilen çok renkli direniş hareketi bu dönüşü sağladı. Başbakan Angela Merkel, 2011’de Fukuşima’ felaketinden sonra başka çaresi kalmadığı için nükleer santralleri kapatma kararı almak zorunda kalmıştı.

Sol Parti, nükleer santrallerin “hafif” şekilde kapatılmasını reddediyor, çünkü çok yavaş, gönülsüz ve her an geri dönüşü mümkün bir politika izleniyor. Ama en azından halkın büyük bir ço»unluğu ve –yeni de olsa- Federal Parlamento, nükleer santrallerin hiç bir zaman güvenli olmadığını, nükleer enerjinin yaşamı tehdit ettiği ve denetlenemez olduğunu görülmüştür.

Sol Parti Federal Parlamento Grubu olarak, eylemlerin olduğu vakit açılacak soruşturmalara bir bağışla katılma yerine, raylardaki çakılların çekilmesi yönündeki açıklamanın legal olduğunu savunma kararı aldık.

Hukuksal olarak durum şu şekilde: Yapılan açıklamada hiç kimseden, belli bir şekilde, belli bir zamanda ve belli bir yerde kriminal bir eylemde bulunma talep edilmemiştir. E»er böyle bir ça»rı varsa suç teşkil eder. Bizim imzalarımız bir görüş beyanın altına atıldığı için suç teşkil etmiyor. Bize göre bu soruşturma asıl olarakçakıllarla ilgili değildir.

Bu nedenle bize ve diğer suçlananlara karşı soruşturma durdurulmalı!

Atom mafyasına karşı canlı ve yaratıcı bir direnişe devam!