Reddedilen Sayın Keltek’in de çabalarıdır

Sol Parti Federal Meclis Grubu olarak, AB vatandaşı olmayan ülkelerden gelen göçmenlere yerel oy hakkı sağlanması talebiyle verdiğimiz önerge 28 Mayıs 2009 tarihli Federal Meclis oturumunda CDU/CSU, SPD ve FDP’nin oylarıyla reddedildi.
2 Haziran 2009 tarihli Zaman gazetesine bu sonucu değerlendiren LAGA Başkanı Tayfun Keltek, "Reddedilen Sol Parti, yerel seçim hakkı değil" şeklinde bir yorum getirmiştir. Zaman okurlarının tek taraflı değil, do»ru bilgilendirilme hakkı olduğunu düşünerek şunları ifade etmek istiyorum.

Sayın Keltek’in SPD üyesi ve partisinin Köln Teşkilatında yöneticidir. Bu yüzden bana ve partime yönelik değerlendirme ve suçlamalarında kendisinin bu kimliği gözönünde bulundurulması gerekir.

Sayın Keltek, reddedilenin yerel oy hakkı değil, Sol Parti olduğunu söylüyor. Oysa SPD ve diğerleri, en demokratik temel haklardan yoksun tutulan 4,6 milyon göçmen ve onların örgütlerinin demokrasi talebini reddetmiştir. Sayın Keltek’in başkanı olduğu LAGA da bu talep u»runa mücadele vermektedir. Sol Parti olarak önergeyi hazırlamadan önce, aralarında LAGA’nın da bulunduğu göçmen kurum ve kuruluşlarına bir ça»rı yapmış, onların talep ve önerileri do»rultusunda girişimlerde bulunmak istediğimizi ilan etmiştik. Söz konusu önerge, bu görüş alışverişi kapsamında göçmen örgütlerinin önerisi üzerine hazırlanmıştır.

Önergenin ilk kez Federal Meclis gündemine geldiği ve tartışıldığı 24.10.2007 tarihinde bir ortak açıklama yapan dokuz sendika ve göçmen örgütü temsilcisi, girişimimizi desteklediğini duyurmuştur. Bu destek açıklamasına imza atanlar arasında, LAGA’nın bağlı bulunduğu Federal Yabancılar Meclisi Başkanı Memet Kılıç da bulunmaktadır. Sayın Kılıç daha sonraki süreçte, Sol Parti tarafından uzman olarak atanmış ve Federal Meclis İçişler Komisyonu’nda bu talebi ve önergemizi savunmuştur.

Ek olarak, 28 Mayıs günü sadece Sol Parti olarak verdiğimiz önerge değil, Birlik 90/Yeşiller Partisi tarafından aynı konuda verilen Anayasa değişikliği tasarısı da koalisyon ortakları ve FDP’nin oylarıyla reddedilmiştir. Söz konusu tasarı, SPD’nin hükümette olduğu Rheinland-Pfalz Eyalet Hükümeti tarafından aynı dönemde Federal Konsey’e sunulan tasarı ile aynı metindir. Üyesi olduğu SPD bu nedenlerden ötürü sadece Sol Parti’yi değil, Yeşiller’i ve kendisini reddetmiştir.

Sayın Keltek, gazetenizdeki değerlendirmesinde diğer partilerle ilişkiye geçerek onlarla birlikte hareket etmem yönünde akıl veriyor. Yukarıda detaylı bir şekilde anlattığım süreçte, Sol Parti Federal Meclis Grubu olarak diğer partilerle de ilişkiye geçtik ve kendilerine partimin ortak bir önerge hazırlaması önerisini ilettim. Ancak okuyucuların da bildiği gibi, SPD, sadece yerel oy hakkı konusunda değil, vatandaşlık opsiyon modelinden asgari ücrete ve Demiryolları işletmesinin özelleştirilmesine dek, hemen her konuda parti ve seçim programında savunduklarının tersine bir politika izliyor. Sayın Keltek’in böylesi bir parti ile birlikte hareket etmenin neye yarayacağı sorusunu yanıtlaması gerekmektedir.

Sayın Keltek, bugüne dek Sol Parti olarak parlamentoya getirdiğimiz hiçbir yasa tasarısının geçmediğini savunarak, parlamenter çalışmalarımı sadece kendi reklamım için yaptığımı ileri sürüyor. Sayın Keltek feci şekilde yanılıyor. Sol Parti olarak, siyasetin birçok alanında savunduğumuz görüşler etkisiz kalmamakta, başta SPD olmak üzere diğer partilerin programlarına yön vermektedir. Hükümette olduğu 10 yılı aşkın süredir sosyal eşitsizlik politikalarına ortak olan partisi SPD, Hartz IV, asgari ücret ve göçmenlere oy hakkı gibi konularda Sol Parti’nin savunduğu talepleri benimser görünmek zorunda kalıyorsa, bu, çalışmalarımızın etki düzeyini göstermektedir.

Başka hiçbir işe yaramadığını varsaysak bile, yerel oy hakkı ve diğer konularda parti meclis grubu olarak yaptığımız girişimlerin SPD’nin ikiyüzlülüğünü ortaya çıkarmaya hizmet ettiğini görüyorum. Biz hükümet ortaklarının aldığı emekçi düşmanı kararlara sessiz kalmayıp, göçmenleri dışlayan yasa ve uygulamalara karşı çıktık. E»er diğer partiler Sol Parti’yi bundan dolayı sevmiyorlarsa, bundan üzüntü değil, ancak memnuniyet duyabiliriz.

Son olarak Sayın Keltek’le de oy hakkı başta olmak üzere eşit siyasal-sosyal haklar için, göçmenleri dışlayan, en temel demokratik haklardan yoksun bırakan eşitsizlik ve ayrımcılık politikalarına karşı birlikte çalışmak isterim. İnsanların bizden beklentileri, ayrımcılı»a ve eşitsizliğe karşı çıkmamızı, SPD’nin de ortak olduğu bu yasa ve uygulamalara güçbirliği yapmamızı istiyor. Varsın başkaları sizi kendi reklamınızı yapmakla suçlasın, bunu yaptığınız sürece halkımız sizi de takdir edecektir.