Skandalın aydınlı»a kavuşturulmasını bekliyorum
FRANKFURT Yerel Mahkemesi’nde süren ‘Deniz Feneri‘ davası ile ilgili konuşan Sol Parti Federal Milletvekili ve Türk-Alman Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanvekili Sevim Dagdelen, davanın en küçük bir soru işaretine yer vermeden sonuçlandırılarak, skandalın aydınlı»a kavuşturulmasını beklediğini söyledi.
Sevim Dagdelen, yaptığı yazılı açıklamada ‘Deniz Feneri skandalı’nın, insanların dini inanç ve duygularını sömürerek ceplerini doldurmak isteyenlerin hazırladığı tezgahlar zincirinin son halkası olduğunu öne sürdü. Dagdelen yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Frankfurt Yerel Mahkemesi’nde süren davada bugüne dek gün ışığına çıkan gerçekler, dini inanç sömürüsüyle dolandırıcılık yapanların engellenebilmesi için gerekli adımların atılmadığını da gözler önüne sermektedir. İslami holdingler olarak bilinen ‘yeşil sermaye‘ kuruluşlarınca milyarlarca Euro tutarında dolandırılan yüz binlerce Türkiye kökenli göçmen bu mağduriyetiyle baş başa bırakıldı. Bugün Deniz Feneri skandalında bir yanda Alman hükümetinin gösterdiği sessizlik de, diğer yanda Türk hükümetinin dolandırıcıları savunma anlamına gelen yaklaşımı da, yeni skandallara zemin hazırlamaktadır. Federal Hükümet, İslami holding soygununda sergilediği ‘Soyan da soyulan da Türkiye kökenli, mesele beni ne ilgilendirir?‘ şeklinde yorumlanabilecek tavrını terk etmelidir. 16/4836 nolu ve 27.03.2007 tarihli soru önergeme verdiği yanıt, bu tavrın somut ifadesi olmuştu. Hükümet geçtiğimiz soygunlarda zarara u»rayanların tazminatlarını alabilmeleri ve yeni soygunların engellenmesi için yükümlülüklerini yerine getirmeli, denetleme görevi karşısındaki duyarsızlığına son vermelidir. Frankfurt Eyalet Mahkemesi savcısının ‘Türk hükümeti Deniz Feneri için siyasi baskı yaptı‘ iddiası da yolsuzluğun kendisi kadar büyük bir skandaldır. Yargı üzerinde baskı kurmaya hizmet eden her türlü çabadan vazgeçilmelidir. Sanıklar, 18 milyon Euro tutarındaki bağışın AKP çevrelerine verildiğini söylemektedir. Ucu nereye varırsa varsın, sanıkların bu ifadelerinin üzerine gidilmeli, skandal tümüyle aydınlatılmalı, sorumlular cezalandırılmalıdır.”