Türk vize başvuru sahiplerine yönelik dezenformasyona ve vurguna derhal son verilsin

“Vize uygulamalarında ortaya çıkan fazla uzun bekleme süreleri ve dışarıdan hizmet sunan şirketler” konulu soru önergesine (18/21 No’lu Federal Meclis Matbuatı) Federal Hükümetin verdiği yanıta ilişkin bir açıklama yapan SOL PARTİ Federal Meclis Grubu Göç Politikaları Sözcüsü Sevim Dagdelen, „Alman Büyükelçiliği, Türkiye’de seyahat etmek isteyenleri, Schengen vizesi için vize dairelerine ücretsiz başvuruda bulunma olanağı hakkında aylardır yanıltıyor. Oysa, dışarıdan hizmet veren şirketlerin vize işlemlerinde görevlendirilmesi, son çare olarak başvurulabilecek yöntemdir. Ancak Federal Hükümet, konunun mağdurlarını yanıltma yoluyla ve türlü dolaplara başvurarak, ücret talep eden özel şirketlerin pençelerine itiyor. Bu duruma derhal son verilmelidir” dedi. Dagdelen, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

„Federal Hükümet, vize dairelerinin organizasyonu konusunda 2010 yılında çıkarılan AB El Kitabı’na atıfta bulunuyor. Ancak Federal Hükümetin kendisi, vize işlemlerinin kısmen özelleştirildiği günden bu yana, bu yönetmeliği bilinçli ve yo»un bir şekilde kendisi ihlal ediyor. Bu yönetmelikte, vize başvurusunun iletilmesi konusundaki mevcut değişik seçeneklerin açıkça duyurulması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, kamuoyunun hem bu seçeneklerden birisini tercih etme hakkının bulunduğu, hem de dışarıdan hizmet sunan şirketlerin ek hizmetlerinden yararlanılması durumunda masraflar ortaya çıkabileceği konusunda bilgi verilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak Federal Hükümet bunun tam tersini yapıyor. Türkiye’de seyahate çıkmak isteyenlerin Schengen vizesi almak için başvurularını iDATA adındaki özel hizmet şirketi üzerinden yapmaları gerektiği izlenimini yaratıyor. Vize başvurularının bundan böyle de ücretsiz olarak vize daireleri üzerinden yapılabileceği yönündeki bilgi, hazırlanan bir ek bilgilendirme broşüründe gizlenmiş bir şekilde yer alıyor. Hatta bu bilgi, kısmi özelleştirme kapsamında broşürün sonlarında yer alan ‘vize ücretleri’ başlıklı bölüme kaydırılmış durumda.

İstanbul’daki Başkonsolosluk üzerinden ücretsiz vize başvurusunda bulunmanın koşulları da son derece zorlaştırılmıştır. Şeytanın avukatlığını yapmakla suçlanma tehlikesine rağmen şunu söylemem gerekiyor: Türkiye’deki vize başvurularının sadece yüzde üçlük bölümü, direkt vize dairelerine iletiliyor. Ayrıca Türkiye’de personel sayısı 2009 ila 2012 yılları arasında yüzde 13 oranında azaltılmıştır. Bu şartlarda, idari işlemler konusunda standartların uygulandığı yüksek kaliteli hizmet sunulamaz. Oysa AB Vize Kodeksi, tam da bunu öngörmektedir.

Federal Hükümet, bu dezenformasyon politikasına derhal son vermelidir. ‘Vize bilgilendirme broşürünün güncellenmesi’ ve vize başvurularında tercih edilebilecek değişik ‘imkan dahilindeki seçenekler’in sunulması yönündeki planlar, zaman haybetmeden uygulamaya geçirilmelidir.”