Uyum Gösterge Raporu göçmenlerin değil, uyum karşıtı politikaların karnesidir
Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’in hazırladığı Uyum Gösterge Raporu, bugün Federal Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü. Federal hükümetin ev sahibini bastıran yavuz hırsız misali, göçmenlerin uyum düzeyini saptama iddiasıyla belirlediği göstergeleri göçmenlere karşı kullandığını söyleyen Sol Parti Federal Meclis Grubu Göç ve Uyum Politikası Sözcüsü Sevim Dagdelen,”zaten raporun hazırlatılma nedeni de herhalde göçmenlerin uyumu istemediği iddialarını güçlendirmek. İşsizlik, yoksulluk ve eğitim alanında yaşanan sorunların sorumlusu sanki göçmenlermiş gibi kullanılıyor. Rapor gerçekte, hükümetin göçmenlerin sosyal yaşama katılımlarının önündeki engelleri ortadan kaldırmakta ne kadar başarısız olduğundan başka birşeyin göstergesi değildir” dedi. Dagdelen, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Uyum Gösterge Raporunda, göçmenlerin yoksulluk ve işsizlikten iki kat fazla etkilendikleri, ilkokul diploması alamayan göçmen çocuklarının ortalamanın üstünde olduğu gibi bilinen gerçekler sıralanıyor. Uyum düzeyinin göstergesi olarak belirlenmiş bu kıstaslardan hareketle göçmenlerin uyum konusunda yetersiz oldukları iddia ediliyor. Yani işsizlik ve yoksulluğu artıran, ö»rencilerin eğitimdeki başarısını engelleyerek geleceklerini karartan politikaların mağdurları, uyum alanındaki yetersizliklerin sorumlusu olarak gösteriliyor. Bu, ev sahibini bastıran yavuz hırsız tavrından başka birşey değildir.
Sayın Böhmer, raporda bir kez daha sıraladığı bu gerçeklerle yüzleşme yerine, hükümetinin herşeye rağmen uyum alanında başarılı olduğunu iddia ediyor. Bu da kendisinin ya hayal dünyasında yaşadığını, ya da bilerek gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığını gösterir. Bu ülkede milyonlarca insan, etnik kökeninden bağımsız olarak hükümetin politikaları nedeniyle işsizliğin ve yoksulluğun pençesinde kıvranmakta, eğitimden sağlı»a dek bütün alanlarda en temel haklardan yararlanamamakta, meslek eğitim yeri bulamadığı için gelecekleri gaspedilmektedir. Sosyal adaletsizliği ve yoksulluğu derinleştiren bu politikaların yanısıra, dışlayıcı yasa ve uygulamalar nedeniyle göçmenlerin önüne yeni engeller çıkarılmaktadır. İster göçmen kökenli, isterse yerli olsun; işsizlere, yoksullara ve onların eğitimde fırsat eşitliği sunulmayan çocuklarına “toplumsal yaşama uyumda başarısız” damgası vurmak, sorunların derinleşmesinden başka bir sonuç do»urmaz.
Rapor; göçmenlerin uyum karnesi değil, hükümetin başarısızlığının belgesidir. Hükümet ortakları, raporu gerekçe göstererek uyum alanında gerçekleştirilen yasa değişikliklerini savunuyor ve yeni sertleştirmelere zemin hazırlıyor. Hükümet bu politikasına bir an önce son vermeli ve göçmenleri suçlamak yerine, onların çalışma yaşamına, eğitime eşit haklarla katılmasının önündeki engelleri kaldırmalı, toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamda eşit haklar sağlamalıdır.